The eternal sunshine of the spotless mind, Jim Carrey ve Kate Winslet'in bizlere sunduğu muhteşem bir filmdir. Filmi geçenlerde izlemiştim bayağı da hoşuma gitmişti. Açıkcası Jim'in bu tür filmler yapmadığını bildiğim halde ''aman yahu izlesen ne olacak sanki'' diye kendime gaz verip başlamıştım izlemeye. Film'in biraz infosunu okuduktan sonra pek de izlemek istememiştim aslında ve ben Jim'in komik bi filmini izleyip, kah gülmek istemiştim. The eternal sunshine of the spotless mind, yani türkçesiyle ''sil baştan'' hakikatten izlemiş olduğum filmlerin arasında çok daha iyi bir film çıktı.
Jim'in bu şekilde bir filmine rast gelmem beni çok düşünsürse de, filmin sonuna giderken ''ulan keşke bitmeseydi'' diyordum. Jim bu filmde paranoyak modunda. -Clementine rolünü oynayan Kate Winslet, beni çok şaşırttı :) -daha doğrusu her iki oyuncu da beni çok şaşırtmıştı. Her ikisinden de bu şekilde bir film yerine ''komedi, fantastik'' türünde bir film bekliyordum. Paranoyaklığın, bilim kurgu'nun üzerine kurulmuş bir filmdi bu. -Bu filmi de bayağı kişinin izlediğini sonradan öğrendim .) Bu film ifade edilmeyecek kadar derin anlamlar taşıyan bir film olduğu için, izlerken kafanızı karıştırıyor olabilir, ya da karıştırmış olabilir. Velhasıl izledikten sonra anlayacaksınız ki, herşeyin ne kadar titizlikle seçilmiş, tüm senaryonun ne kadar güzel şekilde yazılmış olmasıdır. Bu 2 aşık, bir birlerinin hafızalarını sildirirler, fakat hafızalar silinirken ''hayır!! sildirmeyeceğim'' tarzında olduklarını bizlere gösteriyorlar.
Aslında 2 aşığın da hayatları çok güzeldi, yani jim kate'i çok seviyordu. -Slov anları çok iyi yaşarlardı, beraber içerlerdi, eğlenirlerdi. Kate, Jim'i ilk tanıştığı günden sonra çok değiştirmişti. -halen daha aklım almadı neden hafızalarını sildirdikleri için ehe. Senaryonun önüne geçemiyorum ki, senarist'e bi e-posta yazayım arkadaş!! Clementine'in saçlarına, onun yaşayış tarzına hasta olan bi ton erkek vardır şimdi. -beni ilgilendiren de aslında bu, fakat bi ton erkek hoşlandığı için yazmak istemiyorum ehe. Sonuç itibariyle, dizide ki isimleriyle Joel ve Clementine çok çok çok pek çok aşıktı bir birlerine. -Hafızalarını sildirmeleri zor oldu aslında, fakat nasıl üstesinden geldiler bi de bana sorun. Jim hafızaları silinirken gözleri doluyordu falan. -garip garip rüyalar görürdü, acı çekme meyveleri gibi işte.
Benim hoşuma giden bu filmin özelliğinden sonra bir kaç görselliğidir ki, şu yazıda eklediğim bu güzel görseller müthiş ki ne müthiş. -Şu mesela karlı hava da buzlara uzanıp serildiği an. -kim sevmez ki? Ayrıca bu sevgilinle hayalini kurduğun güzel bi fantezidir de.(soğuktan nefret edenler hariç ehe)
Bu film için tüm bu güzel dileklerimin yanında tabii eleştiri hakkım var abiciğim! -o olmazsa olmaz zaten ahaha. Şimdi böylesine güzel senaryoya, böylesine gönlümüzde taht kurmuş bi Jim'e, böylesine güzel izleyici (onların arasında sizlerde varsınız, ben de ahaha) şöyle cüce bi kız mı verilir yahu? -insan şu adamın boyuna uygun bi hatun bulur ki, (azıcık kısa olmasına da rağzıyım) arada ki boy mesafesi de kapanır. -Senarist'e dediğim gibi bi e-posta göndermek lazım, böylesine güzel filmin a'dan z'ye her noktasını en iyi şekilde düşünmediği için.
şunu yazmadan/göstermeden geçemeyeceğim. -ne kadar da slovlar şeker şeyler.
http://twitter.com/baranuludag
Jim'in bu şekilde bir filmine rast gelmem beni çok düşünsürse de, filmin sonuna giderken ''ulan keşke bitmeseydi'' diyordum. Jim bu filmde paranoyak modunda. -Clementine rolünü oynayan Kate Winslet, beni çok şaşırttı :) -daha doğrusu her iki oyuncu da beni çok şaşırtmıştı. Her ikisinden de bu şekilde bir film yerine ''komedi, fantastik'' türünde bir film bekliyordum. Paranoyaklığın, bilim kurgu'nun üzerine kurulmuş bir filmdi bu. -Bu filmi de bayağı kişinin izlediğini sonradan öğrendim .) Bu film ifade edilmeyecek kadar derin anlamlar taşıyan bir film olduğu için, izlerken kafanızı karıştırıyor olabilir, ya da karıştırmış olabilir. Velhasıl izledikten sonra anlayacaksınız ki, herşeyin ne kadar titizlikle seçilmiş, tüm senaryonun ne kadar güzel şekilde yazılmış olmasıdır. Bu 2 aşık, bir birlerinin hafızalarını sildirirler, fakat hafızalar silinirken ''hayır!! sildirmeyeceğim'' tarzında olduklarını bizlere gösteriyorlar.
Aslında 2 aşığın da hayatları çok güzeldi, yani jim kate'i çok seviyordu. -Slov anları çok iyi yaşarlardı, beraber içerlerdi, eğlenirlerdi. Kate, Jim'i ilk tanıştığı günden sonra çok değiştirmişti. -halen daha aklım almadı neden hafızalarını sildirdikleri için ehe. Senaryonun önüne geçemiyorum ki, senarist'e bi e-posta yazayım arkadaş!! Clementine'in saçlarına, onun yaşayış tarzına hasta olan bi ton erkek vardır şimdi. -beni ilgilendiren de aslında bu, fakat bi ton erkek hoşlandığı için yazmak istemiyorum ehe. Sonuç itibariyle, dizide ki isimleriyle Joel ve Clementine çok çok çok pek çok aşıktı bir birlerine. -Hafızalarını sildirmeleri zor oldu aslında, fakat nasıl üstesinden geldiler bi de bana sorun. Jim hafızaları silinirken gözleri doluyordu falan. -garip garip rüyalar görürdü, acı çekme meyveleri gibi işte.
Benim hoşuma giden bu filmin özelliğinden sonra bir kaç görselliğidir ki, şu yazıda eklediğim bu güzel görseller müthiş ki ne müthiş. -Şu mesela karlı hava da buzlara uzanıp serildiği an. -kim sevmez ki? Ayrıca bu sevgilinle hayalini kurduğun güzel bi fantezidir de.(soğuktan nefret edenler hariç ehe)
Bu film için tüm bu güzel dileklerimin yanında tabii eleştiri hakkım var abiciğim! -o olmazsa olmaz zaten ahaha. Şimdi böylesine güzel senaryoya, böylesine gönlümüzde taht kurmuş bi Jim'e, böylesine güzel izleyici (onların arasında sizlerde varsınız, ben de ahaha) şöyle cüce bi kız mı verilir yahu? -insan şu adamın boyuna uygun bi hatun bulur ki, (azıcık kısa olmasına da rağzıyım) arada ki boy mesafesi de kapanır. -Senarist'e dediğim gibi bi e-posta göndermek lazım, böylesine güzel filmin a'dan z'ye her noktasını en iyi şekilde düşünmediği için.
şunu yazmadan/göstermeden geçemeyeceğim. -ne kadar da slovlar şeker şeyler.
http://twitter.com/baranuludag
Kesinlikle tavsiye ederim. az önce izledim(evet biraz geç oldu) etkileyici bir konusu var. Film sıkıcı gibi gelebilir ancak derinlere inmek gerekiyor tam anlamıyla anlamak için.
YanıtlaSilve bitirirken:
"Rüzgâr dedi ki güzel şeyler biter
kalbim dedi ki unutmasın yeter"
Joel : ok
Clementine : ok
evet bende izlemiştim çok güzel bir film. Clementine biraz hoşuma gitmemişti, Joel'i sevmesine rağmen hafızasını sildirmek istedi.
YanıtlaSilFilm de, şarkısı da şahanedir, gerçekten. Hatta ben yeniden izlemek istedim şimdi.
YanıtlaSilben izlemedimmmm.ama hiç bir şey için geç değildir di mi :)
YanıtlaSilKesinlikle çok güzel bir filmdir.
YanıtlaSilCidden müthiş ötesi bir filmdi ya..
YanıtlaSil